Aşk acısını değil
aşk mutluluğunu yaşa...
Yaşa ve yaşat...
İnsan ömründe belki sadece bir kez yaşanabilecek bu hisleri sakın erteleme...
Unutma...
Her şey ve herkes gelip geçicidir...
Hayatta herkes sendeler , düşer ve kalkar...
Ama hayatta yıkarsan vicdanın seni bırakmaz...
Ve hayatta yıkılırsan eğer
sürünmekten başka bir şey yapamazsın...
Yıkılmadan ve yıkmadan yaşa aşkını...
Sürüngen bir aşk olmasın seninkisi...
Başı dik ,
onur duyduğun
ve kendini bir değil iki hissettiğin bir aşk olsun...
Kimseden ve kimseciklerden korkmadan
sadece ve sadece mutluluk ve huzur için yaşadığın bir aşk olsun...
Eğer bunları ertelersen
sana
--------------------------------------------------------------------------------------
Kadınlar Cadıdır Diyenlere
Harun Reşit, savaşta esir aldığı düşman general'e Hayatınıbağışlarım
ama bir
şartım var: Kadınlar hayatta en çok ne ister,budur bilmek istediğim. Bu
sorunun yanıtını getir kurtar kelleni.' der.
General sorar soruşturur, bu çetin sorunun yanıtını arar ve
Kafdağı'ndaki
bir cadının bunu
bildiğini öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı arar bulur ve
sorar:
'Kadınlar hayatta en çok ne ister? Korkunç cadının, yanıt için öyle bir
şart
ileri sürer ki yenilir
yutulur değil. 'Evlen benimle o zaman öğrenirsin istediğini. 'Bu
ölümcül
teklifi, kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun
Reşid'e:
'-Kadınlar, en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister.'
Harun Reşit bizimkinin hayatını bağışlar ya; cadıyla evlenmek kendi
için de
söz verilmiştir. Evlenirler. O ilk gece; general bir bakar ki o korkunç
cadı, dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş, karanlık odada.
Konuşur cadı: '-Benim kaderim böyle; günün sadece yarısı güzel
olabilirim,
diğer yarısı ise çirkinim. Ne dersin geceleri seninleyken mi, yoksa
gündüzleri dışarıdayken mi güzel olayım? General düşünür ve '-Sen
bilirsin,
kararını kendin ver' der; işte o andan itibaren korkunç cadı sonsuza
dek
çok güzel
Bir kadın olarak kalır.'
Peki bu öyküden çıkarılacak iki ders nedir?
1. Kadınlar en çok özgür iradeleriyle hareket etmek ister.
2. Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın,her zaman güzeldir.
--------------------------------------------------------------------------
Dostlara Günaydın
Dostlara günaydın,
Sevgiye sevgi katmak için
yola çıkanlara günaydın.
Dünyaya ışık veren renklendiren güneşe günaydın.
Uyuyanlara çalışanlara koşanlara emekleyenlere günaydın.
Gülenlere ağlayanlara somurtanlara günaydın.
Sevgililere düşmanlara kin besleyenlere günaydın.
Gönlü güzellere yüreği kocamanlara günaydın.
Dağa taşa kurda kuşa günaydın.
Emekçiye, alınterini katık yapanlara günaydın.
Şairlere bahçedeki saksıdaki çiçeklere günaydın.
Sevenlere sevilenlere ayrılanlara terkedenlere günaydın.
Günaydın yokolmuşluğum,günaydın sahte varoluşlar.
Günaydın güzel insanlar,günaydın aydınlıktaki karanlıklar.
Günaydın güzellikler,günaydın sahtelikler.
Gönlü sevgi dolu dostlara günaydın.
Dostluğu dost gibi bilenlere günaydın.
Günaydın güzelliği sevgi ile yoğuran insanlar.
-----------------------------------------------------------------------
Not : Yabancı bir arkadaşımın bana gönerdiği mesaj
Hola, aqui estoy denuevo dejandote saber lo importante que eres para mi,quiero darte gracias por tomarte un tiempo y recordarme ,realmente es hermoso saber que tengo tu amistad y es por eso que te dejo mi saludo espero te guste ,le pido a Dios haga caer su lluvia de bendiciones sobre ti.Besitos. a href="http://www.imeem.com/socean/photo/-j3_aHBr8V/">a href="http://www.imeem.com/socean/photo/gOqnxleqam/"> href="http://www.imeem.com/socean/photo/AdWfLQs85W/"> href="http://www.imeem.com/socean/photo/8U1YibpNgF/">href="http://www.imeem.com/people/w08J7hD/photo/TyYccSNj8K/">
Ne diyeyim sanada kucak dolusu sevgiler...
--------------------------------------------------------------------------
Dikkat Edin
Düşüncelerinize dikkat edin: Davranışınız olurlar...
Davranışlarınıza dikkat edin : Alışkanlıklarınız olurlar...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin : Karakteriniz olurlar...
Karakterinize dikkat edin: Kaderiniz olurlar..!
----------------------------------------------------------------------------
İnsan Gibi Yaşamak
Her rüzgâr savuracak bir toz bulur.
Her hayal yaşanacak bir can bulur...
Her düş gerçekleşecek bir umut bulur...
Kolay bulunmayan tek şey güzel bir dostluktur...
Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik...
Ama basit bir sanatı unuttuk...
İNSAN gibi yaşamayı biliyor muyuz?
------------------------------------------------------------------------
BEN VATANIM, İNCİTMEYİN
Toprak Parçası Değilim Ben; Nice Kültürle Yoğrulmuşum Binlerce Yıl... Türkün Adı Benle Anılır Olmuş. Kutsaldır Şehit Kanıyla Sulanmış Her Bir Karışım. Ben Vatanım, İncitmeyin! Alparslan’ım Malazgirt Ovasında; Al Atın Üstünde Düşman Üstüne Yürüyen... Söğüt'te Osman'ım, Çaldıran' da Yavuz. Kanuni'yim Avrupa Kapılarında, Fatih'im Surlar Önünde; Bir Devri Kapayıp Bir Devri Açan... Yahya Çavuş'um Çanakkale'de; Yetmiş Askeriyle Bir Tümeni Tutan... İsmet Paşa'yım İnönü Ovasında; Aç Ve Çıplak Ordusuyla Yunan'ı Kovalayan. Karabekir Paşa'yım Doğuda Ermeni Zulmünden Halkı Koruyan. Mustafa Kemal'im Memedlerin Önünde; Yedi Düveli Hallaç Pamuğu Gibi Atan... Ben Vatanım, İncitmeyin! Nice Yiğitler Çıktı Bağrımdan; Nice Ozanlar... Köroğluyum Zulmün Önünde, Topkapı Zindanlarında Malkoç. Nene Hatun'um Erzurumda, Elif'im Ben, Kocabaşın Yerine Kendini Koşan... Ben Vatanım, İncitmeyin! Karaoğlan’ım Anadolu'da; Diyar Diyar Gezen Yunus'um, Ferhat'ım Dağları Delen, Sazın Telinde Veysel, Ben Vatanım, İncitmeyin! Bereketli Topraklarım Var Benim. Eşsiz, Benzersiz... Zeytin Ağacıyım Egede, Antep'te Fıstık. Çay Yaprağıyım Rize'de, Çukurova'da Pamuk. Kestaneyim Bursa'da Ordu'da Fındık. Renk Renk Yükselirim Kaçkar da; Bazen Köknar, Bazen Palamut. Ben Vatanım, İncitmeyin! Şimdilerde Nifak Tohumları Ekiliyor Üzerime; Düşmanlarımla İşbirlikçi Evlatlarım El Ele. Bin Yıllık Kardeşlik Bozulsun Diye; Işıksız Kalsın Diye Bu Güzel Ülke; Çomak Sokuyorlar Birliğimize. Lazı, Kürdü, Çerkeziyle, Alevisi, Sünnmisiyle, Omuz Omuza Kovmadık Mı Yedi Düveli? El Ele Kurmadık Mı Cumhuriyet'i? Hepimizin Kanı Vermedi Mi Al Bayrağa Rengini? Bu Oyun Eski Oyun, Uyanın! Bozun! Birbirinizi İncitmeyin, Ben Vatanım; Beni İncitmeyin! Yağmalanıyor Madenlerim; Yağmalanıyor Kıyılarım, Betonlar Dökülüyor Üzerine. Ormanlarım Kesiliyor, Villalar Kuruluyor Yerine. Daha Da Şişsin Diye Kalantor Kasalar; Peşkeş Çekiliyor Varlıklarım; Kibrit Suyu Dökülüyor Sanayimin, Tarımımın Köküne! Dur Deyin Haine! Dur Deyin İşbirlikçiye! Dur Deyin Sömürüye! Mert Halkım Namerde Ezilmesin, Bu Rüzgar Böyle Esmesin, Bu Değirmen Böyle Dönmesin! Ben Vatanım, Ben Namusum, Şanım! Bu Yüzden Hass Ben Vatanım, İncitmeyin Toprak Parçası Değilim Ben; Nice Kültürle Yoğrulmuşum Binlerce Yıl... Türkün Adı Benle Anılır Olmuş. Kutsaldır Şehit Kanıyla Sulanmış Her Bir Karışım. Ben Vatanım, İncitmeyin! Alparslan’ım Malazgirt Ovasında; Al Atın Üstünde Düşman Üstüne Yürüyen... Söğüt'te Osman'ım, Çaldıran' da Yavuz. Kanuni'yim Avrupa Kapılarında, Fatih'im Surlar Önünde; Bir Devri Kapayıp Bir Devri Açan... Yahya Çavuş'um Çanakkale'de; Yetmiş Askeriyle Bir Tümeni Tutan... İsmet Paşa'yım İnönü Ovasında; Aç Ve Çıplak Ordusuyla Yunan'ı Kovalayan. Karabekir Paşa'yım Doğuda Ermeni Zulmünden Halkı Koruyan. Mustafa Kemal'im Memedlerin Önünde; Yedi Düveli Hallaç Pamuğu Gibi Atan... Ben Vatanım, İncitmeyin! Nice Yiğitler Çıktı Bağrımdan; Nice Ozanlar... Köroğluyum Zulmün Önünde, Topkapı Zindanlarında Malkoç. Nene Hatun'um Erzurumda, Elif'im Ben, Kocabaşın Yerine Kendini Koşan... Ben Vatanım, İncitmeyin! Karaoğlan’ım Anadolu'da; Diyar Diyar Gezen Yunus'um, Ferhat'ım Dağları Delen, Sazın Telinde Veysel, Ben Vatanım, İncitmeyin! Bereketli Topraklarım Var Benim. Eşsiz, Benzersiz... Zeytin Ağacıyım Egede, Antep'te Fıstık. Çay Yaprağıyım Rize'de, Çukurova'da Pamuk. Kestaneyim Bursa'da Ordu'da Fındık. Renk Renk Yükselirim Kaçkar da; Bazen Köknar, Bazen Palamut. Ben Vatanım, İncitmeyin! Şimdilerde Nifak Tohumları Ekiliyor Üzerime; Düşmanlarımla İşbirlikçi Evlatlarım El Ele. Bin Yıllık Kardeşlik Bozulsun Diye; Işıksız Kalsın Diye Bu Güzel Ülke; Çomak Sokuyorlar Birliğimize. Lazı, Kürdü, Çerkeziyle, Alevisi, Sünnmisiyle, Omuz Omuza Kovmadık Mı Yedi Düveli? El Ele Kurmadık Mı Cumhuriyet'i? Hepimizin Kanı Vermedi Mi Al Bayrağa Rengini? Bu Oyun Eski Oyun, Uyanın! Bozun! Birbirinizi İncitmeyin, Ben Vatanım; Beni İncitmeyin! Yağmalanıyor Madenlerim; Yağmalanıyor Kıyılarım, Betonlar Dökülüyor Üzerine. Ormanlarım Kesiliyor, Villalar Kuruluyor Yerine. Daha Da Şişsin Diye Kalantor Kasalar; Peşkeş Çekiliyor Varlıklarım; Kibrit Suyu Dökülüyor Sanayimin, Tarımımın Köküne! Dur Deyin Haine! Dur Deyin İşbirlikçiye! Dur Deyin Sömürüye! Mert Halkım Namerde Ezilmesin, Bu Rüzgar Böyle Esmesin, Bu Değirmen Böyle Dönmesin!
Not : Bu güzel yazı ülkemizi bölmek isteyen hainleredir,tabii anlarsalar...
-----------------------------------------------------------------------------------
Sevgin Yürekten Olmalı
Vaktinde sevmeli insan
Ne geç kalmali ne de erken davranmali
Hiçbir mutluluk sebepsiz olmamali
Yasanan her ani hatirlandiginda ayri bir anlam tasimali
Eller ürkek olmamali, duygular utanmamali
Düsünmeli ve insan o ani yasamali, yasatmali
Ask dedigin vakitlice olmali sevgili anlamali
Ne geç kalmali ne de erken davranmali
Çilginca yasanmali asklar, hatta hesapsiz sevmeli insan
Sevgi o kadar degerli olmali ki, Seni bedeninden çalip;
Ruhunu insafsizca soguk bir kis sabahi bir kadina satmali, kadin onu haketmeli
Ask pervasiz yasanmali Ask çilgin ve tutarsiz olmali
Bir kadinin yaninda için kipir kipirken dilin susmamali
Onu çok seviyorsan bu kelimelerle dile gelmeli, dudaklarla anlatilmali
Askta insan utanmamali, en gizli duygular anlatilabilmeli, yasanmali
En çilgin geceler ask varsa yasanmali,
----------------------------------------------------------------------------------
Sen Şimdi Ağla
Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...
Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...
İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.
Eğil başım
Sen..
Öne eğil....
Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....
Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.
Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..
---------------------------------------------------------------------------
a mUy3BmHSd/"> a mUy3BmHSd/"> a href="http://www.imeem.com/people/Jd9adl/photo/cOc16nxod4/"> mUy3BmHSd/"> mUy3BmHSd/"> -mUy3BmHSd/"> a RF6h4I7/"> a href="http://www.imeem.com/people/3QjFRce/photo/-mUy3BmHSd/"> a href="http://www.imeem.com/people/3QjFRce/photo/mUy3BmHSd/">
-----------------------------------------------------------------------------------
Güzel bir hikaye
Hz. Peygamber bir bayram sabahı camiden evine dönmektedir. Sokakta bayramlıklarını
giyinmiş, oynayan çocuklar görür. Fakat bir tanesinin durumu dikkatini çeker.
Kenarda oturmuş, kirli ve eski elbiseler içinde diğerlerini seyretmektedir. Hz.
Muhammed (s.a.v.) yanına yaklaşır…
“Oğlum” der “sen niçin arkadaşlarına katılmıyorsun?” Çocuk
hüzünlü, cevap verir…
“Ey Allah’ın Elçisi! Ben yetimim…” Hz. Muhammed için bu
kadarı yeterlidir… Çocuğu elinden tutar, evine götürür. Orada yetim yıkanır,
yeni elbiseler giydirilir, yedirilir, cebine para konur, sevindirilir…
Sonra Hz. Muhammed onun yüzünü avuçlarının içine alarak,
“Benim baban, Ayşe’nin annen, Hasan’la Hüseyin’in de
kardeşlerin olmasını ister misin?”
“Evet, ey Allah’ın Elçisi evet…”
Sevinç içinde fırlayan çocuk, diğerlerinin arasına karışmıştır. Bu hızlı değişimi
fark eden arkadaşları sorar…
“Ne oldu sana böyle”
Yetim cevaplandırır:
“Allah’ın Elçisi babam, Ayşe annem, Hasan’la Hüseyin kardeşlerim
oldu…”